Gladyatörler Şehri: Kibyra Antik Kenti

Gladyatörler Şehri: Kibyra Antik Kenti

Kültür Yayın: 04 Ağustos 2023 - Cuma - Güncelleme: 04.08.2023 15:10:00
Editör - Faruk Dumlupınar
Okuma Süresi: 4 dk.
304 okunma
Google News
İlçemiz Gölhisar’da bulunan ve "Gladyatörler şehri" olarak da bilinen Kibyra Antik Kenti, devasa anıtsal yapıları ile göz dolduruyor. Kibyra Antik Kenti birbirinden derin yarlarla ayrılan hâkim üç tepelik üzerinde yer almakta ve kentin yerleşim alanı oldukça büyük. Yapılar, simetrik düzenlenmiş, tepelik teraslanarak göl ve ova manzarasına hâkim konumda ve hiçbir yapı bir diğerinin manzarasını kesmeyecek biçimde yerleştirilmiştir. Şehre girerken solda muhteşem bir anıtsal kapı ile Antik Çağ Anadolu’sunun 12-13 bin kişi kapasitesi ile en görkemli stadyumu bulunmakta. Arkeoloji kaynaklarında 30 bini aşkın piyade ve 2 binin üzerinde atlı askeri birliği ile Türkiye'deki antik döneme ilişkin en uzun gladyatör frizlerinin bulunduğu militarist karakteri öne çıkan Kibyra, devasa anıtsal yapıları arasında gezinenleri kendisine hayran bırakıyor. Roma ve Bizans mimari geleneği ile yapılmış 10 bin kişilik stadyumu, orkestra bölümü dünyada bir benzerinin daha olmadığı Medusa mozaiği ile kaplı odeionu (müzik evi), Geç Roma hamamı, agoraları, ana caddesi, 9 bin kişilik devasa tiyatrosu, yer altı oda mezarları ile 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası geçici listesine giren Kibyra'nın kalıcı listede yerini alması hedefleniyor. 
Kibyra, 10 bin kişilik stadyuma sahip, Anadolu'daki bu büyüklükte ve bu sağlamlıkta nadir antik stadyumlardan birisi. Üç teras halinde büyük bir çarşı pazarı (agorası) var. 9 bin kapasiteli bir tiyatrosu ve bir de odeion olarak bilinen 4 işlevli müzik-konser salonu, kışlık tiyatro, yargı ve kent meclis binası şeklinde kullanılan kentin en süslü kamu yapısına sahip. Erken dönemde 'Kabalya' (Kaballar) diye Lidyalılarla kültürel anlamda akraba bir halkı var. Bu kentte 4 farklı dil konuşuluyor. Bunlardan biri o dönemin uluslararası dili diyebileceğimiz Eski Yunanca, asıl yerli halkın konuştuğu dil ise Lidce, Solimce ve Psidce. Bunlardan Lidce önemli çünkü Lidya krallığının yıkılmasından yaklaşık 500 yıl sonra bile Kibyra'da Lidce konuşuluyor. 
Kibyra'yı farklı kültürlerin ve soyların bir arada uyum içinde yaşadığı gelişmiş bir sanayi ve ticaret kenti. Roma gibi büyük bir emperyal güç, Anadolu'dan bir dağ kentini neden önemseyip eşit şartlarda bir anlaşma gereği duydu? Bu mutlaka kentin askeri ve ekonomik gücüyle bağlantılı olmalı. Antik coğrafya yazarı Strabon'a göre Büyük İskender dönemindeki bir Anadolu kenti olan Kibyra'da 30 bini aşkın bir ordu ve 2 binin üzerinde atlı birliği var. Bu, çok büyük bir sayı. Kentin nüfusu o zaman 70-80 binden aşağı olmamalı. Eski Anadolu'nun liman kentleri gibi değil Kibyra, daha militarist bir kent. Bunun yanında Roma İmparatorluğu döneminde gladyatör dövüşleriyle ünlü bir kent. Türkiye'de antik döneme ilişkin en uzun gladyatör frizleri Kibyra'da ele geçmiş. Bunlar Burdur Müzesi'nde sergileniyor. Yaz aylarının gelmesi ile birlikte ziyarete açılan medusa muzaiği ise ziyaretçileri bekliyor. Kibyra Antik Kenti'nde en çok Medusa mozaiği ve geçtiğimiz günlerde restore edilen Anıtsal Çeşme  ilgi çekiyor.  Kenti ziyarete gelenler, bu iki eseri özellikle görmek istiyor. Artık biletli girişler başladı. Haftanın belirli günleri tur otobüsleri ile ziyaretçiler de geliyor.
Yorumlar (0)