Burdur Ticaret Boorsası'ndan Gölhisar'da iftar yemeği
Burdur Ticaret Boorsası'ndan Gölhisar'da iftar yemeği

Burdur Ticaret Borsası üyeleri ile ramazan ayı vesilesiyle iftar yemeğinde buluşuyor. İlçelerde düzenlenen iftar yemeklerinde üyelerle bir araya gelen Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp ve ekibi son olarak ilçemizde, Gölhisar Restaurant’ta düzenlenen yemekte üyeler ile bir araya geldi. İftar yemeği sonrası konuşma yapan Başkan Gündüzalp, konuşmasında şu satırlara yer verdi;
“Değerli üyelerimiz ve konuklarımız, hepiniz iftar yemeğimize hoş geldiniz.
Ramazan ayı, Türk Milletimizin ve İslam Dünyamızın özünde var olan onun gönül zenginliğini yansıtan hoşgörü, yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma gibi bireysel ve toplumsal hayatımızı daha da anlamlandıran, daha yaşanır kılan güzel hasletlerimizi ön plana çıkarmaktadır. Bu yönüyle ramazan ayı kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi birlik ve beraberlik duygularının pekiştirilmesi bakımından bizlere çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Kendimizi muhakemeye çekmek için bir vesile olduğu gibi, dostluk ve kardeşlik dolu bu buluşmalarımıza fırsat olmaktadır.
Burdur Ticaret Borsası olarak sorunlarda çözüm odaklı, tarımsal ticarette güç verici yaklaşımlarımızla üyelerimizin ve üreticilerimizin yanında olmayı sürdürüyor, tarım ve hayvancılık sektörümüzün sorunlarını daha çok gündeme getiriyor, Burdur’da sektörümüzün gücünü sürdürmesi için hem sesimizi hem desteğimizi yükseltiyoruz.
Tarımsal üretimle birlikte, ticaretimizi güçlendirmek ve pazarımızı daha geniş alanlara taşımak için ulusal ve uluslararası alanda çalışmalar sürdürürken, siz değerli üyelerimizden aldığımız yetki ve sorumlulukla, sorunların çözümü için de çaba sarf ediyoruz.
Düzenli gerçekleştirdiğimiz eğitimler ve toplantılar ile sektördeki ve ticaretteki gelişmeleri takip ediyor, aldığımız bilgilerle yolumuzu ve ufkumuzu aydınlatıyoruz. Emeğiyle ve varlığıyla yaşamı güzelleştirirken, toprağı bereketlendiren kadın üyelerimize pozitif ayrımcı davranarak çalışmalarımıza yön veriyoruz.
Üyelerimizin ticaretini güçlendirmek ve yaşadıkları sorunların çözümü için bugüne kadar gelen talepler karşısında yaptığımız görüşmelerin ve çalışmaların tamamına yakınını olumlu sonuçlarla çözdük. Şehrimizin eşsiz tatlılarından “Burdur Haşhaş Helvası”tın Coğrafi Tescil Belgesini de geçtiğimiz yıl aldık. 14’üncü tescilli ürünümüz olan Haşhaş Helvasının pazarını ve ham madde üretimini artıracak çalışmalara hız kesmeden başladık. Söğüt Domatesi ve Kızılkaya Çörek Otu ile ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. İnşallah Gölhisar ve Altınyayla ilçelerimizdeki tarımsal ürünlerimize katma değer sağlamak adına hep birlikte önemli çalışmalara imza atarız.
Tarım Fuarımıza ev sahipliği yaparak binlerce misafir ağırlıyor, üyelerimizle buluşuyor, tarım ve hayvancılık sektöründeki yenilikleri hep birlikte takip ediyoruz. Bölgesel ve ulusal fuarlarda yer alarak Anason’dan Haşhaş’a, Yayla Domatesi’nden Salep’e kadar memleketimizde alın terimizle var ettiğimiz ürünlerimizin reklamını ve tanıtımını her alanda yapıyoruz.
Bu yıl varlığıyla şehrimize değer katan, markalaşmış veya markalaşmayı bekleyen ürünlerimize katma değer sağlamak ve üretiminin sürdürülebilirliği adına Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz ile birlikte Tohum Tescili ve Sertifikasyonu çalışmalarına başlayacağız. Ocak ayından itibaren Yerel Gıda Enflasyonu hesaplama çalışmalarına başladık. TÜİK ve diğer kurumların açıkladığı genel enflasyona ek olarak Burdur’un yerel gıda enflasyonunu açıklıyoruz.
Üreticilerimizin ve tüccarlarımızın gerek buğday, arpa ve mısırda, gerekse anason ve Rezene’de yaşanan fiyat dalgalanmalarından etkilenmemesi, ürünlerin gerçek değeriyle satışa sunulması için Elektronik Satış Salonumuzla ilgili çalışmalarımıza devam ediyoruz. Elektronik Satış Salonumuzu açtıktan sonra ilk hedefimiz Lisanslı Depo kurmak ve bunun için de fizibilite çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Son bir kaç yıldır tarım ve hayvancılık sektörümüz yaşanan ekonomik, iklimsel ve toplumsal sorunlar karşısında ayakta kalma mücadelesi veriyor. 2023 ve 2024 yılları, dünyanın en sıcak yılları olarak ilan edildi. Ekonomik sorunlarla baş etmeye çalışırken bir de iklimsel krizden nasibimizi aldık. Geçtiğimiz yaz aylarında en az 15 köyümüz içme suyuna erişimde bile büyük problemler yaşarken, tarımsal sulama yapamadı. Köylerimizde azalan nüfusla birlikte tarımsal üretimdeki kayıplarımıza çözüm bulmaya çalışırken, kuraklığın verdiği rekolte kaybı ve son yıllarda artan tarımsal girdi maliyetleri hepimizi zora soktu.
Diğer bir problem ise, cazibesine kapılarak hayvancılıkta ihtiyaç gördüğümüz mısır üretimimizdir. Son 10 yılda yem bitkileri için kullandığımız arazi ve su 10 kattan fazla arttı. Diğer ürünlerimiz de aynı oranda azaldı. Ne yazık ki üretim kültürümüzü oluşturan ve az su isteyen Anason’u, Buğday’ı, Nohut’u yada benzer ürünlerimizi bırakıp yerine mısır ekmeye başladık. Bu da hem suyumuzu hızla tüketmemize hem de barajlarımızı hızla boşaltmamıza sebep oldu. Bundan bütün köylerimiz ve ilçelerimiz nasibini aldı.
Bu süre içerisinde küçükbaş hayvancılığı da bıraktık, meralarımızı başka amaçlarla kullanmaya başladık. Şehrimizde 1980’lerde 600 Bin olan küçükbaş hayvan sayımız, geçen 40 yılda 300 Bin’lere geriledi.
Burdur Ticaret Borsası olarak tarımsal ürün çeşitliliğimizin artması, üretim ve yaşamın sürdürülebilirliği için üzerimize düşen tüm görevleri üstlendiğimiz gibi, kendimize yeni görevler de ediniyoruz. Gerek şehrimizde hızla azalan bakliyat üretimimizin yeniden artması için, gerek Anason üretimimizin sürdürülebilirliği için, gerekse yakın zamanda popüler hale gelen Ceviz üretiminin planlı ve istikrarlı büyümesi için çalışmalar yapıyoruz. Bunların başında az su isteyen yem bitkileriyle ilgili çalışmalarımız geliyor. Kemer İlçemizde pilot bir bölgede kurduğumuz araştırma tarlasında mısıra alternatif, az su isteyen yem bitkileri ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz Yem Şalgamı tohumlarını bu yıl yine Kemer’de üreticilerimize dağıttık ve takibini yapıyoruz. Sorgum ve özellikle mera alanlarında kullanılan Tuz Çalısı için de benzer çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Pilot bölgelerde aldığımız sonuçların ardından bu yem bitkilerini şehrimizin geneline dağıtmayı planlıyoruz. Üretimle birlikte yaşamı da devam ettirmek istiyorsak, suyumuzu idareli kullanmak, yeni yöntemler ve ürünlerle yolumuza devam etmek mutlak mecburiyetimizdir.
Gölhisar, Altınyayla ve Çavdır İlçelerimiz Ege ile Akdeniz’i birbirine bağlayan önemli karayolu üzerinde olmasıyla çok güzel ve değerli bir konumda yer alırken, toprak yapısıyla da tarıma elverişi yüksek bir bölgede konumlanmıştır. Bu bereketli topraklarda çocuklarımızı tutamadık. Burdur’un dışında Antalya, Denizli, İzmir’e ve hatta Avrupa’ya kadar gönderdik. İlçe nüfuslarımız, özellikle köylerde yaşlandıkça azalıyor ve bu da hem yaşamsal hem de tarımsal geleceğimizi tehlikeye sokuyor. Domatesi ile markalaşan ve ihracatıyla gurur duyduğumuz yanıbaşımızdaki Söğüt’te işçi bulamıyor, Suriyelilerden medet umuyoruz. Ünü dünyaya yayılan Anason üretimimiz her geçen gün azalıyor. Yusufça’da 40 yıl önce 50 Bin Ton ürettiğimiz Havucumuz bugün yok olma seviyesine geldi. Altınyayla’da kültür mantarı üretimimiz son 10 yılda 7 Bin Ton’lardan Bin Ton’lara geriledi ve her geçen gün azalıyor.
Böyle bereketli ve konum olarak stratejik bir merkez olan ilçelerimizi cazip bir bölge haline getirmek, tarımsal ticaretimizi güçlendirmek hepimizin ortak görevidir. Hem tarımsal üretimde ve ticarette, hem yol ekonomisinde hem de sanayide bu ilçelerimizin kısa süre içerisinde önemli bir merkez olacağına inanıyor ve bunun için çalışıyoruz. Tarımsal katma değeri merkezine alacak Batı OSB Projesi ile Ege’den Akdeniz’e, Akdeniz’den Ege’ye giden ticari suyun önünü Teke Yöresinin Yörük evlatları olarak hep birlikte keseceğiz. Bunu tüm siyasi çevreler, kurumlarımızla birlikte istiyor ve çabalıyoruz.
Gölhisar’da son dönemde Yayla Seracılığı ile artan Domates üretimini yakından takip ediyoruz. Ticaretinin güçlenmesi, üretiminin artması ve tarımsal teknolojinin daha güçlü bir alt yapıyla kullanılması için gereken desteği sağlamaya hazırız. Altınyayla’da Kültür Mantarı üretiminin yeniden canlandırılması, Yusufça’da Havuç, Turp ve benzeri ürünlerin yeniden üretiminin artırılıp pazarının güçlendirilmesi için Burdur Ticaret Borsası olarak üzerimize düşen neyse, yerine getirmeye hazırız.
Ne kadar sorunlarla geçtirdiğimiz bir süreç içerisinde olsak da yarınlardan umutluyuz. Sorunlarımız azalırken çözümlerin artacağına inanıyoruz. Başka bir Burdur, başka bir Gölhisar, Altınyayla yok. Birlikte üreteceğiz, birlikte çalışacağız, birlikte yaşamı sürdüreceğiz.
Üyelerimize, üreticilerimize, hemşehrilerimize toprağımızın ve ticaretimizin alın terimizle bereketlendiği bir yıl ve hayırlı ramazanlar diliyorum. Hepimize afiyet olsun" dedi.
Program sonrasında ise Burdur Ticaret Borsası yönetimi, gazetemizi de nazik bir hediye ile onurlandırdılar. Gölhisar Pınar Gazetesi imtiyaz sahibi Faruk Dumlupınar'a takdim edilen hediyenin ardından; nazik hediye için teşekkürlerini ileten Faruk Dumlupınar ile çekilen hatıra fotoğrafının ardından program sona erdi.
