İl Müftüsü Çelik: "Ramazan, iyilik ve dayanışma zamanıdır”
İl Müftüsü Çelik: "Ramazan, iyilik ve dayanışma zamanıdır”
Gündem
Yayın: 04 Mart 2025 - Salı - Güncelleme: 04.03.2025 13:06:00
Editör -
Onur Şengün
Okuma Süresi: 6 dk.
255 okunma

Burdur Müftüsü Ali Hayri Çelik, 2025 yılı Ramazan ayına dair mesajını yayınladı. Müftü Çelik, Ramazan'ın "Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş" olan özel bir ay olduğunu vurgulayarak, bu mübarek ayı büyük bir huzur içinde karşılayacaklarını belirtti.
28 Şubat 2025 Cuma günü ilk teravih namazının kılınacağı, 1 Mart 2025 Cumartesi gecesi ise ilk sahurun yapılacağı müjdesini veren Müftü Çelik, Ramazan ayında toplumsal duyarlılığı ve farkındalığı artırmaya yönelik her yıl belirledikleri temaların bu yıl "İyilik Ayı Ramazan" olarak belirlendiğini açıkladı.
Burdur İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, Ramazan'ın sadece oruç tutma değil, aynı zamanda iyilik, yardımlaşma ve dayanışma duygularının pekiştirilmesi gereken bir dönem olduğunu belirtti ve tüm halkı bu anlamlı ayda iyilik yapmaya, gönülleri kazanarak hayırlı işlere imza atmaya davet etti.
Burdur İl Müftüsü Ali Hayri Çelik'in Ramazan Ayı Mesajı;
“İyilik, güzellik, doğruluk, şefkat ve merhamet gibi kaybolmaya yüz tutmuş insanlığın kadim değerlerini insanlıkla yeniden buluşturmak ve imanlı gönüllerde diri tutmak ve bu değerleri bütün topluma yaymak için Allah Teala Ramazan ayını insanlığın gündemine taşıyor.
Ramazan’da oruç ibadetiyle insanoğlu öteden beri ihmal ettiği yaratılış gayesine yeniden döner, dünyevi hayatın koşuşturmacası içerisinde unuttuğu Allah Teala’ya karşı vazifelerini yeniden gözden geçirir. Tuttuğu oruçla insan, Allah’la baş başadır. Bu Allah’la birliktelik esaslı bir iç muhasebe yapmayı insanoğluna hatırlatır. Oruçla Allah’ın gözetimi ve murakabesi altında olduğunu bizzat tecrübe eder. Davranışlarında ve sosyal yaşamında ahlaki erdemlere daha fazla hassasiyet gösterir. Bundan dolayı Ramazan ayı ihmal ettiğimiz iç hesaplaşmayı ve akıp giden hayatımızın içerisinde mümin bir insana yaraşır bir hayatı yaşama adına insanda bir değişimi ve yenilenmeyi beraberinde getirir. Ramazan ayı bu anlamda zorla ve baskıyla değil, severek ve sevgiye dayalı içten gelen bir hareketle insanları fıtratlarındaki özüyle buluşturan bir arınma mekanizmasıdır.
İnsanoğlu hayat mücadelesinde ruhen yorgunluğu, kalbinin daralması ve gönlünün bitap düşmesi ve sorunların üstesinden gelemeyişiyle bir umut ışığı arar. Kalbe huzur ve şifa verecek dertlerine deva olacak yaşama sevinci bekler. Ramazan ayı hem bireysel hem de toplum olarak insanlığın aradığı tedavi, terapi ve ilacı bünyesinde taşır.
Dip dalgaların vurmasıyla ruh dünyasında yaşadığı fırtınaları dindirecek, manevi hayatındaki savrulmuş hayatı toparlayacak, darmadağın olmuş hayallerini birleştirecek, bünyemizde taşıdığımız vücuda can veren tüm değerler grafiğinin dip yaptığı bir dönemde karşımıza çıkan Ramazan bize bir umut ışığıdır. Ramazan sadece bizi aç bırakmaz, bakıma ihtiyacı olan her hücreye can verir. Bedenimizi, ruhumuzu, canımızı, zihnimizi Ramazanın tedavi edici kollarına bırakırsak sonu bayrama, sevince, mutluluğa çıkan bir diriliş ve yenilenme dönemine girmiş oluruz.
Allah Teala Ramazan ayı ile idealde olan bir toplumun oluşmasını istiyor. İslam toplumunda herkes oruçlu olduğu zaman aynı duyguları taşıyan insanlarla barış, kardeşlik, yardımlaşma, birbirine sahip çıkma gibi duyguların güçlenmesiyle toplumu ifsad eden kötülüklerde kaybolup gidiyor. Ramazanın kuşatıcı ve dönüştürücü gücü insanı doğuştan getirdiği tertemiz hale kavuşturup savrulmuş olduğu değerler dünyasını yeniden toparlayıp maddi ve manevi bünyeyi tekrar sağlıklı hale getirecektir.
Kur’an’ın indirildiği bu mübarek ay aynı zamanda hangi ölçüde Kur’anı yaşadığımızın da bir sağlanmasının yapıldığı dönemdir. Ramazan mektebi Kur’an’la, oruçla, iftarla, sahurla, zekatla, takva ile, itikaf, Kadir Gecesi, bayram ve nice bereketlerle yine kapımızı çaldı. Rabbimizin karşısında oruçlu olabilmek bir liyakat işidir. Allah’ın emrine tutunup oruç tutmak Allah’ın değer verdiği insanlardan olabilmektir. Zira Yüce Yaratıcıya duyduğumuz sevgi ve muhabbetle tutacağımız oruç Allah nezdindeki şerefimizi de artıracaktır. Oruç sevgiden ve aşktan dolayı yemeden içilmeden kesilmektir. Allah’ın hatırı ve sevdasıyla bedeni aç bırakmaktır.
Ramazan Müslümanlar tarafından ibadet, sabır, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak kabul edilir. Ramazan Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı, Allah’ın karşılığını sadece ben veririm dediği İslam’ın beş esasından biri olan oruç sayesinde müminin nefsani arzu ve hırslardan uzaklaşarak günahlardan arındığı bir aydır. Ramazan, teravih, zekat, fıtır sadakası, mukabele, iftar ve sahuruyla Müslümanların dolu dolu geçirdiği bir aydır.
Burdur’umuzda Ramazan ayı süresince her camimizde mukabele dediğimiz Kur’an hatmi cüzleri belirlenen vakitlerde okunacak, Ulu Camimizde her gün öğle ve Teravih Namazı öncesinde vaazlar olacaktır. Berberoğlu, Kazancıoğlu ve Askeriye Mahallemizde hatimle teravih namazları kılınacaktır. Rahmet iklimi Ramazan ayında camilerimiz çocuk cıvıltıları ile dolacak, kadınlarımız kendilerine ayrılan yerlerde Teravih Namazlarını kılacaklar özellikle bağlı olduğu medeniyet değerlerimizi geleceğe taşıyacak gençlerimizle camilerimiz bir başka anlam kazanacaktır.
Hep birlikte iftar sevinci ve Ramazan heyecanı yaşayacağımız bu mübarek günler kardeşliğimizin güçlenmesine yardımlaşma ve dayanışma ruhu ile birlik ve beraberliğimizi yeniden tesis edeceğimiz günlerin olmasını arzu ediyoruz.
Bizleri bugünleri eriştiren Rabbimize hamd ediyorum. Tüm Burdur’lu kardeşlerimizin Ramazan ayını tebrik ediyorum. Tüm Müslümanların yüzlerinin güldüğü, Müslümanlarının kurtuluşa erdiği, çocukların bombalar altında ölmediği huzur ve mutluluk içerisinde Ramazan ayına girdiği günlere ulaştırmasını niyaz ediyorum.”
Yorumlar (0)