MAKÜ'de Uluslararası 21. Yüzyıl Eğitim Araştırmaları Kongresi Başladı

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi tarafından 'Uluslararası 21. Yüzyıl Eğitim Araştırmaları Kongresi' düzenlendi. Prof. Dr. İlhan Varank Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen kongre saygı duruşunda bulunulması ve İstikal Marşı'nın okunması ile başladı. Daha sonra MAKÜ Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Esra Dalkıran ve Doç. Dr. Mehmet Can Çiftçibaşı ile Türk Müziği Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Doç. Dr. Gökhan Özdemir ve Öğr. Gör. Başar Zeren tarafından müzik dinletisi gerçekleştirildi.

Müzik dinletisinin ardından kongre açılış konuşmaları ile devam etti. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Savi Çakar yaptığı açılış konuşmasında şöyle konuştu: "Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi olarak düzenlediğimiz kongremize hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Kongremiz 3 gün devam edecek olup hem yurt dışından hemde ülkemizin farklı üniversitelerinden katılan bilim insanlarımızla buluşmayı hedeflediğimiz kongremizin hem online hem yüze yüze olmak üzere çok sayıda misafirini ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nin ilk kurulan birimi olarak Eğitim Fakültemiz, 58 yıldır gerek ülkemizin eğitim camiasında gerekse uluslararası eğitim alanında katkı sağlayan çok önemli bir kurumdur. Bu birikiminden yola çıkarak gelecek odaklı bir vizyon ve nitelikli eğitimci yetiştirme arzusu ile yolumuza devam ediyoruz. Kongremizi Pamukkale Üniversitesi, Kırgızistan Manas Türkiye Üniversitesi, Özbekistan Semerkant Üniversitesi, Kuzey Makedonya Uluslararası Vizyon Üniversitesi ve Hasan Kalyoncu Üniversiteleri iş birliği ile gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda çevrimiçi bir program ile rektörlerimizi ağırlayacağız ve bir panel gerçekleştireceğiz. Bu iş birliklerinden dolayı öncelikle tüm üniversitelerimize çok teşekkür ediyoruz. Kongremiz kapsamında 3 gün boyunca eğitimi 21. yüzyıl becerileri ve eğitim, cumhuriyetin 100. yılında eğitim gibi farklı açılardan ele alacağız. Kongremizde yüz yüze ve online eş zamanlı 31 oturumda, 2 yurt içi ve 5 yurt dışı olmak üzere 6 farklı ülkeden çağrılı konuşmacı; aynı zamanda bildirileri ile yine 12 farklı ülkeden bilim insanını ağırlıyoruz. Yine bu kongre kapsamında ülkemizin çeşitli üniversitelerinden atölyelerimize, panellerimize ve sözlü bildirileri ile katkı sunan tüm bilim insanlarına teşekkür ediyoruz. Kongremizin eğitim alanına, ülkemize, üniversitemize ve bilim insanlarının gelişimine katkı sağlamasını diliyor, teşekkür ediyorum."

Burdur Belediye Başkan Yardımcısı Hülya Eraslan ise "Eğitim araştırma kongresi için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Eğitim insanlığın gelişiminde çok önemli bir yere sahiptir. İnsanların yeni bilgiler öğrenmesi kendini hayata hazırlanmasını sağlar. Aslında hayatın kendisi de eğitimdir. Bir milletin kültürlü ve gelişmiş bir millet olması okumak ve araştırmak ile olur. İnsanlar ilk eğitimlerini aileden almaya başlarlar. Daha sonra bu eğitim okulda devam eder. Alınan eğitimler insanları hayata hazırlamada en büyük etkendir. Okuyan ve kendini yenileyen insan zihnini de hafızasını da geliştirir. Ülkemizin daha gelişmiş ve daha bilinçli bir ülke olması için eğitimin her yaş grubuna yayılması gerekir. Çünkü eğitim insanlığı aydınlığa götürür. Eğitime çok önem veren Gazi Mustafa  Kemal Atatürk 'Geleceğin güvencesi sağlam temellere  dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır' sözleriyle eğitimin önemini vurgulamıştır. Kongrede emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Savi Çakar ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kılınç tarafından ömrünü eğitime adamış Prof. Dr. Özcan Demirel'e yaşam boyu eğitime katkı ödül ve plaketi takdim edildi.

Prof. Dr. Özcan Demirel ise yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığına çok çok teşekkür etmek istiyorum. İz bırakmak gerçekten çok önemli. Çok kısa olarak şunu ifade etmek istiyorum. Artık dijital çağa girdik. Dijital çağda Türk eğitim sistemi nasıl olmalı? Esasında bu konu bana gelmedi fakat dinlerken kendi kendime böyle bir başlık buldum. Bu tamamen doğaçlama, hazırlıklı değilim ama yaşadıklarımla gelecek için bahsetmek istiyorum, çünkü geçmişin üzerinde fazla durmanın bir anlamı yok. Benim düşünceme göre işe okul öncesi eğitimden başlamamız gerektiğine inanıyorum. Birçok yurtdışı ülkelerinde görüyoruz okul öncesi eğitimle işe başlanıyor. Bizim bu düşünceyi tüm köylerimizde ve kentlerimizde yaygınlaştırmamız gerekir. Tabii bunu gerçekleştirebilir miyiz? Onun tartışması muhakkak bir kongrede veyahut da çalıştaylarda ele alınabilir. Devlet politikası olarak da benimsenmesi gerekebilir. Temel  eğitimin  5 yıl  değil  belki 12 yıl zorunlu  olarak yapılması, temel eğitim diploması olmayan kişilere bazı imtiyazların verilmemesi gerekebilir. Üniversiteye geçiş sisteminde belki çocuklarımızın yönlendirme aşamasında bir ara süreçle düşünülebilir. Çünkü benim küçük torunum 8 yaşında. İnterneti, WhatsApp'ı, Instagram'ı her şeyi benden çok daha etkili kullanılıyor ve ben bazı teknolojik araçların kullanımında dört torunumdan hangisini bulursam onlardan yardım almaya çalışıyorum. Yani öğrenmenin yaşı yok, ben de bu yaşımda kendimi  eğitmeye çalışıyorum. Bu ödüle layık gördüğünüz için gerçekten çok çok teşekkür ediyorum. Genç kuşak öğretmenlere de en büyük tavsiyem önce mesleği sevmek, ikincisi öğrenciyi sevebilmek, üçüncüsü kendi mesleğinde daha iyi olmak, hep arayış içerisinde olmak. Eğer siz yenilikleri takip etmiyorsanız, onlara uymuyorsanız siz bu devrin adamı değilsiniz demektir. Hepinize başarılar diliyor, ayrıca kongreye davet edildiğim için herkese teşekkür etmek istiyorum” dedi.