28 Kasım 2023 - Salı
Bayram Ali Amca
Bayram Ali Amca
Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 5 dk.
546 okunma
Dr. Ramazan Canural
- Geçenlerde bir akrabanın cenazesinin defni için bir köy mezarlığındaydık. Etrafta 70-80 kişi. Hoca Yasin okuyor, millet onu dinliyor, 8-10 kişi de mezara toprak atıyor.
Bir ara yanımda oturan arkadaş sağ tarafa bakarak şöyle seslendi:
“Bayram Ali Amca gel şuraya, yanıma otur, burada tabure var. “
Sonra tekrar bana dönerek: “Bu adam var ya doktorum bu adam… köyün en hayırsever adamıdır, anlatsam şaşarsın,” dedi.
İlerde, kamburu biraz çıkmış orta yaşlı görünen, öne doğru eğilmiş, yarı oturur, yarı yatar durumdaki birini anlatıyordu.
Bizimki anlatmaya devam etti:
“Doktorum bu adam Almanya’da çalıştı. Oradan emekli. Her ay eline iyi bir para geçiyor. Oradayken, birgün bunların çalıştığı fabrika iflas etmiş. 2500 kişilik bir tesis. Patron diğerlerinin hepsini işten çıkarmış. Bu dahil üç kişiyi bırakmış. Peki bunu neden çıkarmamış? Çünkü bu adamcağız, ne hile bilir ne hurda, deli gibi çalışır. Sadece çalışır. Kimin işi olursa olsun onun için farketmez, hepsini kendi işi gibi tutar. Bunun yaptığı hayır hasenatı var ya, eminim, bütün köylü bir araya gelse yine yapamaz. Yılda 2-3 defa mevlit okutur, her biri 80-100 bin tutar. Köye bir şey mi yapılacak, mesela su mu indirilecek, yarısını bu verir. Bir genç evleniyor, diyelim, ne yapar bizim millet? Oku karşılığı olarak biraz para verir değil mi? Verilen para 40-50 bilemedin 100 dür. Ama bu ne yapar? 5000 lirayla gider düğün evine… “
Ben bu ilginç öyküyü can kulağı ile dinlerken ilerde oturan o amca birden yerinden kalktı, mezara doğru yürüdü, eline küreği aldı, toprak atmaya başladı. Ayağa kalkınca gördüm kü, 40-45 kilo anca gelen cüssesi ve kambur görünümüyle sandığımdan daha yaşlıydı bu adamcağız.
Peki, dedim, bizimkine, kaç yaşında bu Bayram Ali Amca?
“En az 80 belki 85,” dedi.
Bayram Ali Amca eline küreği alalı belki 10 dakikadan fazla zaman olmuştu ama, ha bire toprak atmaya devam ediyordu.
Birkaç dakikalığına yerine gitti, oturup dinlendi, sonra tekrar elinde kürek, toprak atmaya devam…
Yanımdaki: “Şuna bak, küreği de kimseye vermez ha!” dedi
Cenazeyi gömme işi bitince Bayram Ali Amcayı yanımıza çağırdık. Biraz yorgun ve nefes nefeseydi; ama mutluydu.
“Bayram Ali Amca, bak bu bey, Gölhisar Belediye Başkanıydı önceden”, diye, beni tanıttı, yanımdaki arkadaş…
Bayram Ali Amca o küçücük yüzünü ve ışıl ışıl parlayan gözlerini bana doğru çevirdi ve “hoş geldin,” dedi.
“Bayram Ali Amca çok çalışıyorsun, bak yoruldun,” dedim. “Ama ne güzel, hiç boş durduğun yokmuş maşallah, anlattılar…”
Biraz konuştuk.
Ayrılırken bana dedikleri şunlardı: “Hadi, sizi balık yemeye götüreyim, bak taa buralara kadar zahmet etmişsiniz. “
Saat 14.30 civarıydı.
“Amca teşekkür ederiz. Ben öğün vakti olmadan yemeğe pek oturmam. Alacağımız olsun. Başka zamana…Ama biz de seni Gölhisar’a bekleriz ha…”
Bayram Ali Amca mutlu, mesut: “Yakında geleceğim inşallah,”dedi.
O gün bugün bekliyorum. Ama tabii gelmeyecek. O sadece bir nezaket cümlesiydi. Kadirbilir, samimi Anadolu insanının kibarlığı işte…
Ayrılırken dudaklarımdan şu sözler döküldü:
“Cenazesi musalla taşındayken, imam, nasıl bilirsiniz diye sorduğu zaman, insanların, hep bir ağızdan yüksek sesle, ‘iyi bilirizzzzzzz!’ diye bağıracağı mübarek bir adam işte!
Dünya hâlâ ayaktaysa, eminim, Bayram Ali Amca gibiler yüzü suyu hürmetinedir.”
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları