27 Haziran 2023 - Salı

Şok Oldum!

Şok Oldum!

Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 3 dk.
470 okunma
Dr. Ramazan Canural

Dr. Ramazan Canural

-
Google News
           Hani şok oldum, denir ya…
Benimki de işte öyle bir şey!
Epeydir Cankurtaran’a gitmemiştik.
Geçen hafta “Bir gidelim, hem çimleri biçeriz, hem birkaç karık domates, biber dikeriz, hem de bol bol kiraz, erik yeriz, “dedik.
      Demez olaydık…
      Oraya vardığımızda hava çok bozuktu. Sisten, göz gözü  görmüyordu. Ortalık ise sırılsıklam!  Bir gün önce afet olmuş. Öyle sel gelmiş ki, “Nuh Tufanı gibi,” dedi, oradan  bir dostum.
        Hatta… 
      “Biraz sonra bu sel bizi alır götürür, “ diyerek, dost düşman birbirine sarılanlar, korkudan ödü kopanlar, helalleşenler olmuş.
      Varınca ilk işim kirazlara bakmak oldu. Ne kirazı! Kiraz filan yoktu. Erikler de aynı… Dalında bulunan üç beş erik de doludan ve rutubetten çatlamış. “Yıllardan beri böyle bir şey görmedik,” dedi,  insanlar…
      Bizim bahçede de böyle bir şey ilk defa oluyor.
        İnanılmaz!
      Bu yıl, Avrupa’nın  her yıl yaşadığı dramı ülke olarak biz  de yaşadık. Güneş yok, sürekli kapalı hava, yağmur, kıyamet!
Tabii sonuçta plaj yok, deniz-kumsal hak getire ve  meyve- sebzeye de  hasretsiniz. Gerçi plaj-deniz, derdim  olmaz da… 
        Ya meyve sebze?
      2008 Temmuz’unda, Paris’te, kesilmiş çeyrek karpuzun  tanesinin 14 Euro olduğunu görünce gözlerim fal taşı gibi açılmıştı;  ama Türkiye’ye dönünce karpuzun tarlada 10 kuruş olduğunu duyunca da,   gülsem mi ağlasam mı bilememiştim. 
Bedava gibi bir şeydi!  Tüketici açışından gülünecek, üretici açısından ağlanacak bir durumdu.  
      Ne zaman yurtdışına çıksam bir hafta içinde sıkılıp geri dönerim. Dönünce de havaalanında  hep toprağımı  öpesim gelir. “Benim cennet ülkem başkadır,” diyerek.
      Şimdilerde tutturmuşlar,” Bu ülkede yaşanmaz;  kapağı, şöyle, Avrupa’ya Amerika’ya bir atsak,” diye…
Geçen gün, yılın altı ayını Viyana’da, altı ayını Gölhisar’da geçiren bir dostuma sordum. Oradan emekli. 
“Orada durumlar nasıl, elinize geçen parayla geçinebiliyor musunuz?”
Dedi ki;
“Valla bizim gibi emekli olan bir işçinin eline ayda  en fazla 1200-1400 Euro ücret geçer; ortalama ev kirası ise 1000 Euro, varın gerisini  siz hesaplayın. “
  Bu sadece kiraymış;  ısıtması, elektriği, suyu bu rakama dahil değil…
Muhalif kanallardan biri haberlerde:   
“Avrupa’ya iltica için başvuru yapan insanlar açısından Türkiye üçüncü sırada. İlk ikisi ise Afganistan, Suriye,” deyince ; “Hadi oradan be,” diye bağırdım…
Sonra da kendi kendime mırıldandım: “Çoğu  FETÖ’cüdür bunların…”
#
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları