09 Nisan 2024 - Salı

Bayrama Girerken...

Bayrama Girerken...

Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 4 dk.
418 okunma
Dr. Ramazan Canural

Dr. Ramazan Canural

-
Google News
-Önümüz bayram. 
Ahhh  nerede o  eski bayramlar filan demiyeceğim. Herkesin bayramını kutluyorum. Ama kutlanacak bayram bıraktılarsa…
        -Hayırdır, öfkeli gibisin.
        -Öyleyim,  öyle..  
Şu kadar yaşın sahibi oldum. Ne şükreden gördüm bu ülkede  ne gözü doyan… 
Valla bu ülkenin zengini de bitmez fakiri de..
Geçen gün yine bi işim düştü, Denizli’ye şöööle bir uzanayım dedim. Yollar tıklım tıklım. Neymiş, millet Antalya’ya tatile gidiyormuş. Dokuz gün olduya…
Sorsan hepsi pahalılıktan yakınıyordur. 
      - Ama şunu bilmiyor olamazsın. 
Bu ülkede 16 milyon emekli var, 12 milyonunun maaşı 10.000 liraymış. Yazık değil mi bu insanlara?
      -Yazık ki ne yazık!  Şu ülkede bir yıla yakın EYT masalı dinledik. Öyle değil mi? 
Hükümet  zaten 12 milyon emeklinin parasını ödemekte zorlanırken bir de EYT çıkardılar. Şimdi emekli maaşları olmuş bir canavar. Hükümet deviriyor.
      -İyi ya işte. 
Hesabını kitabını yapamayan gider.
        -Gitsin, gitsin. Onlara mı acıyacağım. Yapabilen gelsin. Konu o değil. 
Ama biz millet olarak artık iyice zıvanadan çıktık. Ev sahibi terörü, zincir market, aracı tefeci terörü vs. derken memlekette artık ipin ucu çoktan  kaçtı.
      -Haaa bu EYT belasını milletin başına bela edenler yine siyasiler ha! 
İktidarı muhalefeti, hepsi, bu işi bir seçim kozu olarak kullandılar ve yasa çıktı. 
Şimdi de emekliye zam yapamadılar ve onu  rezil ettiler. O da intikamını  seçimlerde almış oldu.  
…………
      Bundan sonra bu tür muhabbetler bu ülkede daha da artacak dostlar…
Ülkedeki  emekli sayısı 16 milyona yakın. 5 milyonu aşkın da kamu çalışanını ilave et.  Etti mi  21 milyon?  Bunların eşi, çoluğu çocuğu derken sayı 60 milyonu bulur.
      İşte bu kadar  insan maaş için devletin eline bakıyor.  
  Hz. Ömer’in adaletine sahip olsan bu 60 milyonun  iş- ücret dengesini  adil  bir şeklide ayarlayamazsın. 
Bölgelerarası çalışan dengesizliği, büyük şehirlerdeki kira vb. yaşam koşullarının giderek çekilmez hale gelmesi, kırsalda ise kaliteli okulların eksikliği yüzünden okul çağında çocuğu olanların kırsala  gitmek istemeyişi, hele hele taşeron işçilerin kadroya alınmasından sonra, artık onların da verimsiz birer devlet memuruna dönüşmeleri…
Ve tabii sorumlu mevkide oturan üst düzey bürokratlarda ehliyet, liyakat, çalışkanlık yerine sadece “sadakat”ın göz önüne alınıyor olması…
        İktidar kanadında ortaya çıkan metal yorgunluğun bırak ortadan kalkmasını,  daha da belirgin hale gelmesinin  ortaya çıkardığı sorunlar…
      Deprem, enflasyon, korona vb. travmalar derken, iyice bozulan sosyal dengeler, ülkeyi öyle  bir çıkmaza sürükledi ki…
İşlerin rayına oturması bakalım  ne kadar sürecek?
#
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları