22 Nisan 2025 - Salı

Kafamı kurcalayan sorular... İsrail’den Tohum Almaya Devam mı?

Kafamı kurcalayan sorular... İsrail’den Tohum Almaya Devam mı?

Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 5 dk.
53 okunma
Dr. Ramazan Canural

Dr. Ramazan Canural

-
Google News
         “Biz tohumları  İsrail’den alıyor muşuz. Netanyahu şöyle bir açıklama yapmış: Biz Türkiye ile 2 milyar dolarlık anlaşma yaptık. Onların tohum ihtiyacının tamamını biz karşılıyoruz…vs…vs…”
      Külliyen  yalan haber  ve dezinformasyon!
        İletişim başkanlığı Dezinformasyonla Mücadele Birimi kurdu ama, yine de hakkından gelemiyor. Birileri Türkiye düşmanlığını alttan alttan körüklemeye devam ediyor. Hem de içimizden birileri. Bazıları da sorgusuz sualsiz inanmaya teşne… 
        Oysa ayette ne buyruluyor:  “Bir fasık size haber getirirse ona inanmadan önce bir araştırın ve öyle karar verin.”
        Ben de öyle yaptım. 
        Meğer 2024 Mayısından beri İsrail’le hiç tohum alışverişi yapmıyor muşuz. Bizim tohumlarımızıın %95 i  zaten yerli tohummuş. Geri kalan  % 5 lik kısmını da Ukrayna başta olmak olmak üzere İsrail dışındaki ülkelerden karşılıyor muşuz.
      Şimdi sıkı durun, dünyada tohum üretiminde 11. sıradaymışız ve  üstüne üstlük bunların önemli bir kısmını da ihraç ediyor muşuz.
        Bunlar Tarım Bakanlığının resmi verileri… Fakat sosyal medya bataklığında yalanın bini bir para!
SİZ SAVCININ YERİNDE OLSANIZ NE YAPARDINIZ?
      Kamuoyunda bazı görüşlere göre , İmamoğlu davaları, hukuki değil siyasi.  Hükümet karşıtlarına  bakarsanız ; sanki, İmamoğlu’nun, Yüksek Seçim Kurulu Üyelerine “ahmak” deme özgürlüğü var, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına hakaret  etme hürriyetine sahip, Ordu Valisi’ne  ağır laflar etme serbestisi mevcut, mahkemedeki bilirkişiyi yerden yere vurma hakkına sahip…
          Eeee… Böyle mi yani?
          Bütün bunların Türk Ceza Kanununda hiç karşılığı olmayacak mı? Şimdi gelelim şu yolsuzluk olayına…
      Siz şimdi savcısınız ve görevleriniz var. Birileri çarşaf çarşaf şikayet dilekçelerini  önünüze  yığmış ve “şunları bi inceleyin, şu, şu, şu adamlar yasadışı işlere bulaşmışlar, yolsuzluk deryasına dalmışlar,” diyor.  
        Siz de savcı olarak, o şikayet dilekçelerini verenlere; “Yok canım onlar öyle şeyler yapmaz, üstelik, içlerinde 16 milyon İstanbullu’nun Belediye Başkanı var, böyle bir şey olur mu  yahu? diyerek  o dilekçeleri sümenaltı ediyorsunuz  ya da “soruşturmaya yer olmadığına karar verildi,” şeklinde  resmi bir  yazıyla cevap veriyorsunuz?
          Böyle bir lüksünüz böyle bir gözükaralığınız ya da böyle bir “görevi kötüye kullanma” cesaretiniz olabilir mi?
        Üstelik o şikayet sahiplerinin 21 tanesi açık 4 tanesi gizli tanık ve hepsi CHP’li ise?
        Ve MASAK raporları da böyle yolsuzlukların olabilceğine dair içeriklere sahipse…
Ve üstüne üstlük şikayet edilenlerin bir kısmı yurt dışına kaçmışsa…
Valla ben de savcı olsam  soruşturmaları  derhal açarım. 
          Aksi, zaten suç işlemek ve başına bela almaktır ! 
ABD SURİYE’DEN ÇEKİLİYOR MU?
          İsrail’in eteklerinin tutuşmasına bakılırsa, etkin ABD basınının yorumlarına kulak verilirse, geçmişte Trump’ın,  Irak’tan  da asker sayısını azaltması  hatırlanırsa, ABD Suriye’de  bir yol ayrımına gelmiş ve bir şeylere karar vermek üzere.
          Artık bu askerlerin  tamamını çekme şeklinde mi olur yoksa azaltma şeklinde mi; bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. 
        Fakat asıl gerçek şu. Trump artık ABD nin bu dünya jandarmalığı işinden bıkmış durumda. Koskoca dünyanın jandarmalığını yapacaksın,  oraya koş buraya koş,  buna güç kuvvet ve  para mı yeter? 
        Üstelik borç içinde yüzerken!
#
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları