29 Ekim 2024 - Salı
Türk Siyasetinde Özgür Ağırlığı Yüksek Bir Lider: Devlet Bahçeli
Türk Siyasetinde Özgür Ağırlığı Yüksek Bir Lider: Devlet Bahçeli
Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 4 dk.
82 okunma
Dr. Ramazan Canural
-Devlet Bahçeli, Türk siyasetinde nev’i şahsına münhasır bir isim. Basında sık görünmeyi sevmiyor. 1997 den beri MHP’nin liderliğini yapıyor. Şimdiye kadar milletvekili ya da başka makamlardan (örneğin 2002 den önceki Ecevit Hükümetinde Başbakan Yardımcılığı yaptı) hak ettiği maaşlarına hiç el sürmeden, ya Mehmetçik Vakfı’na bağışladığı ya da üniversiteli gençlerin okuması için harcadığı belirtiliyor. Osmaniyeli zengin bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak biliniyor. Klasik arabaları, klasik giyimi ve içeceklerden şalgam suyunu tercih ediyor. Ferdi Tayfur ve Yaprak Sayar dinlemeyi seviyor. Neden hiç evlenmediği sorulduğunda,bu bir kader, kısmet meselesi,diyor.
Ezber bozan çıkışlar yapmayı ve sürprizleri seviyor. Az konuşuyor. Zaman zaman öyle çıkışlar yapıyor ki, bu çıkış, önemli siyasi sonuçlar doğuruyor.
Velhasıl Devlet Bahçeli, Türk siyasetinde özgül ağırlığı yüksek ve özgün bir siyasetçi.
Şimdiye kadar;
1- 2002 de erken seçim kararı alınmasını sağlayarak mensubu olduğu üçlü koalisyona son verip AK Parti’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinin önünü açtı.
2- -2007 deki Cumhurbaşkanlığı krizinde çözüm odaklı girişimleri sonucu Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesine önayak oldu.
3- 7 Haziran 2015 seçimlerinde hiçbir parti tek başına iktidar oy oranına ulaşamayınca muhalefetin ve hükümetin koalisyon önerilerini reddederek “bize ana muhalefet görevi verilsin” dedi; sonuçta kalıcı bir hükümet kurulamayınca erken seçim kararı alındı ve 1 Kasım 2015 de AK Parti %49.5 oy oranıyla tek başına iktidar oldu.
4- 15 Temmuz 2016 daki hain darbe teşebbüsünden sonra, ülkenin önemli bir beka sorunu olduğunu belirterek hükümete yaptığı sert muhalefeti bırakıp Erdoğan’ın yanında yer aldı.
O gün bugündür Cumhur İttifakının sağlam bir ortağı olarak siyasete devam ediyor ve hiçbir makam, mevki için bu desteği yapmadıklarını vurgulayıp aktif olarak hükümette yer almıyor.
5- 2018 yılında yine bir erken seçim gündeme geldiğinde ve Sayın Erdoğan bunu 1 yıl içinde yapmayı düşünüyoruz, demesine rağmen, hemen şimdi, diyerek ülkeyi erken seçime soktu.
6- Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a her zaman destek vererek seçilmesine önemli katkılar sağladı.
Ve en son geçtiğimiz günlerde iki önemli sürpriz çıkış daha yaptı.
Birincisi, DEM Parti’nin meclis sıralarına gidip milletvekilleriyle el sıkıştı ve –dış güçlere karşı- ülkenin bugünlerde, her zamankinden çok daha fazla iç siyasal yumuşama ve diyaloğa ihtiyacı olduğunu söyledi.
Kısa süre sonra da hiç kimsenin asla beklemediği şok bir çıkış daha yaparak, İmralı’da tecrit ve hapiste bulunan Terör Örgütü Liderine, gel Mecliste DEM Parti grubunda konuş ve örgütünü lağvettiğini haykır, “ diyerek adeta, bütün tarafları samimiyet testine davet etti.
Bu tarihi çıkışın somut bir sonucu olur mu, olmaz mı; Örgüt böyle bir çağrıya kulak verir mi, Örgütün ağababaları, bu işe ne der, artık bekleyip göreceğiz.
Böyle bir çağrı yaparsa, bu, teröristbaşının ilk çağrısı olmayacak. 2013 yılı Nevruz’unda İmralı’dan gönderdiği bir mektupta da silah bırakma çağrısı yapmış ve demokratik mücadeleye geçilmesini istemişti ama Kandil bu çağrıya kulak asmamıştı.
TUSAŞ SALDIRISI
Bu saldırı, son zamanlarda ortaya çıkan iç politikadaki yumuşama ve diyalog çabalarına, küresel güçlerin beklenen bir cevabıdır. Kalleşçe ve canice bir eylem olup “Sahibinin Sesi” markalıdır.
Yapan ve yaptıranlara lanet, şehitlerimize rahmet olsun…
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları