16 Ocak 2024 - Salı

Sak Üstünde Damsağan, Kaz Beline Vurmayı...

Yazar - Dr. Ramazan Canural

Okuma Süresi: 3 dk.

283 okunma

Dr. Ramazan Canural

İnternetin başını çektiği bir akım var…

Adına "post modern kültür" deniyor.

Günlük telâşenin içinde akıp giden, derinliksiz, yalan yanlış, ucu bucağı olmayan bir kültür. Bu kültürün ürünlerinden olan ne müzik müzik gibi; ne de, sinemanın, romanın, şiirin eski tadı var. Asla kalıcı olmayan, halk hafızasında yer edemeyecek sahte bir kültür bu.

Youtube, Facebook, Google, Twitter ve yüzlerce televizyon kanalı aracılığı ile yayılan bu kültürde ciddi bir emek de yok.

O yüzden çok çabuk tüketiliyor. Bir televizyon kanalında "ücret karşılığı" birinci sıraya yükseltilmiş bir pop müzik şarkısı, bir bakıyorsunuz üç hafta sonra aynı kanalda yirminci sırada.

Kapitalist üretim sistemi ve kapitalist toplumun en bariz özelliği de bu zaten. Üretilen bir şeyi kısa sürede tüketeceksin ki, sahte kültürün yeni ürünlerine sıra gelsin...

Bu kültürde kırk elli yıl sonra hatırlanacak klasik olmaya aday bir eser bulamazsınız.

Bu kültürün müziği her gün televizyon ve radyolarda yüzlerce kez çalınırken 25.000 Türk San'at Müziği, 30.000 Türk Halk Müziği eseri TRT'nin tozlu raflarında çürümeye terkedilmiş durumda…

Çünkü bunları sürekli yayınlasan, dinleyici, yani "müşteri" bulamazsın.

Dünyanın, tarım toplumundan, sanayi toplumuna geçiş sürecini yaşadığı 100 yıl önce Nazım Hikmet şöyle bir şiir yazar:

MAKİNALAŞMAK İSTİYORUM…

trrrrum,

trrrrum!

trak tiki tak!

makinalaşmak istiyorum!

beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu!

her dinamoyu

altıma almak için çıldırıyorum!

tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor,

damarlarımda kovalıyor

oto-direzinler lokomotifleri!

trrrrum,

trak tiki tak

makinalaşmak istiyorum!

mutlak buna bir çare bulacağım

ve ben ancak bahtiyar olacağım

karnıma bir türbin oturtup

kuyruğuma çift uskuru taktığım gün!

trrrrum

trak tiki tak!

makinalaşmak istiyorum!"

Çok marjinal ve sıra dışı bir şiir değil mi?

Ne var ki, saçma gibi görünen bu şiirin bile bir teması ve mesajı vardır.

Çünkü sanayi toplumu kültüründe her şeye rağmen bir ele avuca sığma imkânı, norm ve standart geliştirme çabası görürsünüz…

Fakat bilgi ve iletişim çağı kültüründe bunları da göremezsiniz. İşte size post-modern kültürün en akılda kalıcı ürünlerinden biri, İsmail YK'nın şarkısı "Tıkla" nın sözleri:

Bir öylesin bir böyle,

Neyin var bana söyle?

Bak ağlamayan bebeğe…

Süt vermezler bu böyle.

Başın ağrırsa salla.

Yerinden kalk da fırla…

İyileşmek istiyorsan…

Bu numarada beni “tıkla."

Ne anladınız bu sözlerden?

Sizi bilmem ama benim anladığım şu…

"Sak üstünde damsağan,

Kaz beline vurmayı.