09 Kasım 2024 - Cumartesi

İMKANSIZIN ŞARKISI

İMKANSIZIN ŞARKISI

Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 4 dk.
72 okunma
Dr. Ramazan Canural

Dr. Ramazan Canural

-
Google News
İmkansızın şarkısı, ünlü Japon yazar Haruki Murakami’nin, birkaç yıl önce okuduğum ve beğendiğim bir romanının adıydı.
Tabii bu bir kitap için ilginç bir isimdi.
Bugünlerde Türk siyasetinde de ilginç şeyler oluyor. Hatta bazıları “İmkansızın Şarkısı” gibi.
Mesela Abdullah Öcalan’ın mecliste konuşması, terör örgütünü lağvetme çağrısı, sonrasında “umut hakkı” ının doğması gibi konular teorik olarak mümkün ama pratiğe geçmesi bir hayli uzak ihtimal olan şeyler.
Zaten terör örgütünün ipleri Öcalan’ın değil ABD’nin elinde.
Terör Örgütü’nün lağvedilmesi ABD Başkanının iki dudağı arasında olsa belki yeni seçilen Başkan Trump bunu yapabilirdi. Çünkü öngörülmesi ve ne yapacağının önceden kestirilmesi pek mümkün olmayan bir lider. Ama ipler de tamamen onun elinde olamaz ki... Daha bunun Pentagon’u var, CİA sı var, burada saymaya kalksak bilmediğimiz başka dengeler var.
Gerçi Trump seçimden önce Ukrayna-Rusya Savaşını bir günde bitireceğini iddia etmişti. Lakin Ortadoğu’nun dengelerinde önemli bir unsur olan PKK nın lağvedilmesi belki Rusya-Ukrayna Savaşını bitirmekten bile zordur.
Haa şunu diyebilir Trump; “nasıl olsa hazır kıta, aynı işi yapabilecek bir örgüt, PKK’nın muadili olan bir PYD var o halde PKK yı lağvedelim.”
PKK lağvedildi, diyelim. Peki o zaman PKK nın kâğıt üstünde ortadan kaldırılması fiili durumda ne gibi bir değişikliğe yol açacak ki?
Bakalım zaman neyi gösterecek. Ama şimdiye kadar zaman daima güçlünün yanında olmayı öğretti insanlığa. Bunun şimdi değişeceğini beklemek safdillik olur. Bu nedenleTrump da İsrail’e destek çıkmak zorunda, Kamala Harris’de. Her ikisinin de Gazze’de, Lübnan’da olup bitenlerden sonra bile İsrail karşısında yer almaları adeta eşyanın tabiatına aykırı.
Değişen dünya dengeleri ve güç ekseninin BRİCS ülkeleri tarafına kayması ve ekonomik üstünlüğün belirlenmesinde Uzak Asya gerçeği daha baskın oluncaya kadar, Ortadoğu’da Batı hegemonyası ağırlığını hissettirmeye devam edecek.
EBRU GÜNDEŞ, MANSUR YAVAŞ VE 69 MİLYON
Bir belediyenin tek bir sanatçıya bu kadar yüklü paralar ayırması, bunun hakkında Mansur Yavaş’ın soruşturma açtırdım, demesi, sonraki günlerde bir rock grubuna (Mor ve Ötesi) 71 milyon verildiği iddiası….
İnşallah bunlar gerçek değildir ve bir dedikodudan ibarettir.
Fakat bazı belediyelerde şunu gözlemlemek mümkün:
Halkın hoşuna gidecek ama kendilerine pahalıya patlayan konserler düzenlemek, ucuz lokanta ve kafeler açmak, belediyeye ait tesislerde 5 TL ye çay satmak, 40 TL ye yemek yedirmek başka konularda piyasa değerinin çok altında esnaflık hizmeti sunmak gibi faaliyetler….
Bu tür işler belediyelerin görevi değil, olsa olsa, ilerde halka pahalıya patlayacak olan popülistik uygulamalardır.
Çünkü bunların birkaç önemli sonucu vardır:
BİR: Belediyelerin doğrudan esnaflığa soyunması ve zararına satışlar yapması onların zaten zayıf olan bütçelerini daha da zayıflatır.
İKİ: Bunun sonucu olarak, ileriye dönük, yapmaları gereken ciddi ve kalıcı yatırımları yapmadıkları için gelecek nesillerin haklarını ucuz popülizm ve siyasete kurban etmelerine yol açar.
ÜÇ: Yaptıkları bu zararına satışlar aynı işi yapan esnaf grubuna karşı haksız rekabete neden olarak onların ciddi ekonomik zararlara uğramasına neden olur.
SON SÖZ: Belediyelerin asli görevi haksız rekabete yol açan ucuz esnaflığa soyunmak değil, esnaf içinde, halkın zararına faaliyet gösteren işletmeleri kontrol etmektir.
#
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları