29 Mart 2023 - Çarşamba

Mutluluğun Sırrı

Mutluluğun Sırrı

Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 4 dk.
770 okunma
Dr. Ramazan Canural

Dr. Ramazan Canural

-
Google News
       O yıllar öyleydi dostum…
      Cebimizde o akşam sinemaya gitmek için 50 kuruşumuz  varsa  bizden bahtiyarı olmazdı.   
      Büyüklerimizden  dayak yemediğimiz gün mutlu olurduk.
      Her gün  anamızın   evde yaptığı  mısır ekmeğinden  bıktığımız için,  25 kuruş verip de çeyrek “fırın ekmeği” alabilirsek,  kendimizi kral sofrasında  sanırdık…
      Fırın ekmeğini  bulabilmişsek,  yanında yemeğe filan gerek yoktu. O ekmek, tek başına bizim için  “Dirmil kebabı” sayılırdı.  
Hele bir de bakkalın sattığı  haşlanmış yumurtalardan bir tane  alıp da,  öğle yemeği için, taa cehennemin dibindeki  evimize gitmekten kurtulmuşsak… Emin olun kendimizi  büyük bir ziyafet sofrasında  kabul ederdik.
Sabahçı olduğumuz zamanlar  öğleyin eve gelir gelmez  öküz  gütmeye gönderilmezsek, köy ağasının çocuğuymuşuz gibi sevinirdik. 
      Ortaokula giderken -1 adet - takım elbisemiz varsa,  bize, zengin aile çocuğu, derlerdi.   
      Yazılılar okunduğu gün  “9.5 dan 10” alırsak  sevinçten uçardık.
      Hele bir de yabancı ülkelerdeki kızlardan  bir mektup arkadaşı edinip de yabancı dilimizi geliştirme gibi bir lüksümüz olduysa, sormayın gitsin…
Havamızdan geçilmezdi.    
      Neydi bu hallerimiz?
      Küçük şeylerle  mutlu olmak… 
      Hoş,  zaten “ büyük şeyler” le,  hiç işimiz olmadı ya… 
      Oysa şimdiki çocuklar  öyle mi ? 
Yirmi dört saat bomboş otursalar da…
İstedikleri  harçlığı her gün alsalar da…
Cep telefonunun  en pahalısına sahip olsalar da…
        Yazın, bilmem ne sahilinde tatil yapsalar, bilmem  kaç yüz kanallı  televizyonda  istedikleri  filmi izleseler, müziğin her türlüsüne  doysalar , sosyal medyada dünyanın her tarafından  yüzlerce  arkadaş edinseler  de…
    Yine mutsuzlar, yine mutsuzlar… 
Neden ?
      Neden olacak! 
      Günümüzün  en mutsuz insanları,  neden en zengin ülkelerde;  en mutluları  ise    niçin  Afrika ülkelerinde yaşıyorsa ondan… 
      Yani…
      Mutluluğun  sırrı bellidir  dostum:  
      1- Teknolojiden  mümkün mertebe uzak duracaksın…
      2- Hayattan  beklentini  düşük tutacaksın…
      3- Hep yukarıya değil, bazen de aşağıya bakmasını bileceksin… 
 
      RAMAZAN’INIZ MÜBAREK OLSUN!
 
      Haa, ramazan demişken…
      Kendinize maddi ve manevi ödül vermek istiyorsanız oruç tutun.
      “Manevi”sini anladık da “maddi”si ne oluyor demeyin…
      Oruç gerçekten vücudun zekatı  hükmünde bir ibadet. 
      Bir ay boyunca fazla kiloları vermek, vücutta biriken toksinleri atmak, organları dinlendirmek için bulunmaz bir fırsat.
#
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları