14 Kasım 2023 - Salı
Doğu Anadolu Gezisinden Akılda Kalanlar
Doğu Anadolu Gezisinden Akılda Kalanlar
Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 5 dk.
582 okunma
Dr. Ramazan Canural
-Geçtiğimiz Eylül ayının 15 inde bir tur firmasıyla sekiz günlük Doğu Anadolu gezisine çıktık.
Okul, askerlik, memuriyet derken şimdiye kadar Türkiye’nin %75 ini gördüm. Doğu Anadolu’dan da gördüğüm epey şehir vardı bu geziye çıkana kadar.
Malatya, Elazığ, Muş, Tunceli, Van, Ağrı (Doğubeyazıt)Kars, Erzurum, Erzincan ve Sivas illerini kapsayan bu son gezimiz başladığında epey heyecanlı ve oldukça meraklıydım. Çünkü sekiz gün sürecek olan bu gezide Doğu Anadolu’nun neredeyse tamamını dolaşacaktık.
Gezimiz bittiğinde aklımda çok şey kalmıştı. Çoğu olumluydu bunların.
Mesela otelcilik hizmetleri… Beklentilerimizin çok üstünde sayılırdı. İkram ve yemekler güzeldi. Oteller 4-5 yıldızlı turistik tesislerdi. “DAİMA TUR” firmasının şoförlerinden tutun da, rehberlik hizmetleri, geziye katılanlara muamele ve misafirperverlikleri… hemen herşey güzeldi. Fiyatlar oldukça uygundu. Kişibaşı 10.000 TL olan fiyat, sunulan hizmete göre epey düşük sayılırdı. Öğle yemeklerini cepten ödediğimizden lokanta fiyatlarının bir hayli yüksek olduğunun da farkındaydık. Sabah kahvaltısı ve akşam ise yemeği firmadandı.
Peki gezilen yerlerdeki en akılda kalanlar nelerdi?
Malatya Darende de Somuncubaba Külliyesi ilginçti. Ferah, serin, çok temiz ve düzenli bir yerdi. Malatya’nın deprem nedeniyle ciddi hasar aldığını gördük. Kayısı bile bulamadık.
Elazığ düzenli bir şehirdi. Harput bölgesi(Eski Elazığ) oradaki kale, Ulucami, tertemiz otel ve ikramlar sırasında yöresel canlı müzik unutulmazdı.
Bingöl’ün Solhan ilçesinde “Yüzen Adalar” ilginçti.
Tamamen doğal bir ortam, Tunceli ve Munzur Vadisi görülmeye değerdi.
Gezi boyunca gördüğümüz şehirler, 30-40 yıl öncesine göre çok gelişmişlerdi. Çünkü ben Üniversite tahsili, askerlik vs, derken, gezdiğimiz yerlerin çoğunu, il merkezi olarak gördüğüm için, o günlerle bu günleri kıyaslama imkanına sahiptim.
Erzurum ve Sivas Kongrelerinin yapıldığı binalar başta olmak üzere, Kars’ta Ani Harabeleri, Doğubeyazıtta İshak Paşa Sarayı, Erzurum’da Yakutiye Medresesi, Çifte Minareli Medrese, Paşabey Konağı, Taşhan Oltu Taşı Merkezi; Erzincan’da Bakırcılar Çarşısı , Van’da; Van Kalesi, Van Müzesi, Muradiye Şelalesi, Bitlis-Ahlat’ta; Selçuklu Mezarlığı, Tatvan’da Nemrut Gölü gezisi ve orada gördüğümüz sevimli ayılar, Kars-Tuzluca’da; Tuz Mağaraları, Erzincan’da Girlevik Şelalesi unutulmazlardandı.
Bu gezide ilginç sınır ilişkilerine de şahit olduk. Mesela 60 bin nüfuslu küçücük Iğdır İlinin İran, Nahçıvan ve Ermenistan gibi üç ülkeyle sınır komşuluğu vardı. Yine Doğubeyazıt’tan Kars’a giderken ortasından ırmak geçen bir köy ve ırmağın bir tarafının Türklere öbür tarafının Ermenilere ait olduğunu öğrenince şaşırmıştık.
Tabii Bingöl’de, PKK tarafından 1993 de kurşuna dizilen 33 er ve Sarıkamış Mücadelesinde soğuktan donarak ölen on binlerce Mehmetçiğimiz adına dikilen “Şehitler Anıtı” da gezimizin unutulmazlarındandı.
Yenilen yemeklerin çoğu et- kebap ağırlıklıydı. Erzurum’daki Cağ Kebap mükemmeldi.
Bir geziyi cazip ve zevkli hale getirenler, sadece görülmesi gereken yerlerin güzelliği değildir elbette…
Ekipteki uyum da çok önemlidir. Ekibimiz çok güzel ve uyumluydu. Çalınan müzikler, fıkralar, anlatılan anılar, samimi ve saygılı insanlarla güzel zamanlar geçirmiştik.
Bu gezi belki çok daha zevkli geçecekti. Geziyi organize eden arkadaşımızın eşinin talihsiz bir kaza geçirip hastaneye kaldırılarak, onların aramızdan kopuşu söz konusu olmasaydı…
Sözün kısası, zamanı ve imkanı olan herkesin böyle güzel gezilere ihtiyacı var. İhmal etmeyin, derim.
Çünkü turlarla dört defa yurt dışı gezisine katıldım, bu kadar zevk almadım. Yurt içi gezileri bir başka oluyor.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları