06 May 2025 - Tuesday
Yarı Dalgalı Olmamalı Deniz...
Yarı Dalgalı Olmamalı Deniz...
Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 4 dk.
128 okunma

Dr. Ramazan Canural
- Onların denizleri hep durgun. Ne bir kıpırtı ne de bir taşkın…
Sanki zamanın bile kıyısından akıp geçtiği bir sessizlikte yaşıyorlar. Ununu eleyip eleğini duvara asmış, yaşama dair büyük bir iddiası kalmamış gibi bir tavırları var.
Ama biz?
Biz öyle miyiz hiç?
Biz hep bir hareketin içindeyiz.
Bir yanımız batmakta olan bir gemide can simidi arayanların telaşıyla çırpınır; bir yanımız ise gökyüzüne salınmış neşeli bir balon gibi çocuk saflığında uçar.
Peki kim onlar?
Yaşlı Avrupa…Yorgun Batı…
Tarih kitaplarının tozlu raflarına terkedilmiş kadim uygarlıkların yorgun torunları…
Ne demişti Nazım Hikmet?
Yarı dalgalı olmamalı deniz!
Ya durmalı ya kudurmalı…
Ya sapına kadar batmalı hançer,
Ya da kınında durmalı…”
Ve biz…
Hep o hançeri sapına kadar batırmaya devam ediyoruz.
Bu coğrafyada yaşanan sıradan bir olay bile Batı’da bir sosyal depremin ta kendisi olurdu!
Ben maşallah diyorum…
Ne zaman baksam:
-Siyasetimiz hep kıpır kıpır…
-Toplumsal ve siyasal kavgalarımız çoğu zaman lav biriktiren bir yanardağ gibi(Hoş bunu onaylıyor değilim!)
Gelir dağılımındaki dengesizlik desen baya bir yukarılarda dolaşıyor; her an toplumsal bir fay hattı kırılabilir.
(Maazallah!)
Ama…
İnanın bunların hiçbiri bizi ürkütecek sorunlar değil…
Düzelir.
Tarihin nice kasırgaları gelip geçmiştir. Yunanistan, İspanya, Brezilya ve başkaları…
Hepsi toparlandıysa biz de toparlanırız. Çünkü biz yıkılıp kalanlardan değiliz. Gerekirse küllerinden doğmasını da biliriz.
Hatırlar mısınız, Necip Fazıl ne demişti?
“Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf Dağı
Bir zerreciğim ki, Arş’a gebeyim!
Dev sancılarımın budur kaynağı…”
Evet…Biz de birer kelebeğiz.
Ama omuzlarımızda bir medeniyetin sancısı, kalbimizde bin yılın yükü var.
Ve bu sancı…
Bizi diri tutuyor, durağanlığa mahkum etmeden yola koyulmamızı sağlıyor.
Tıpkı Cahit Sıtkı’nın dizelerinde olduğu gibi:
“Yolda olmalıyım yolda…
Yeni bir zafer attığım her adım.
Vapur mu tren mi hemen kalkmalı…
Ben biner binmez!”
Ama bu hareketlilik…
İnsanlığı yakan, şehirleri talan eden, mazlumu ezen bir hareketlilik olmamalı…
Ne Siyonist zalimlerin kudurganlığına benzemeli…
Ne de haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanların soğuk sessizliğine…
Bize yakışan;
Hakkı haykıran bir duruş,
Mazlumdan yana bir taraf oluş,
Ve emperyalizmin kirli yüzüne karşı tertemiz bir vicdanla dimdik ayakta kalmaktır.
Çünkü bu milletin yolu,
Ne tek dişi kalmış canavarlarla kesişir, Ne de vicdanını satmış nemelazımcılara benzer.
Ve bilinsin ki:
Bizim denizimiz asla yarı dalgalı olmaz.
Ya dururuz… Ya kudururuz!
Ama asla ortada savrulmayız…
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları