10 Ekim 2023 - Salı
Kim Milyoner Olmak İster?
Kim Milyoner Olmak İster?
Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 4 dk.
594 okunma
Dr. Ramazan Canural
-ATV’ de yayınlanan “Kim Milyoner Olmak İster,” adlı yarışmayı kolay kolay kaçırmam. Programın formatı, soruların türü,derin kültür birikimini her zaman takdir ettiğim Kenan İmirzalıoğlu’nun sunum tarzı ve insanı sıkmayan samimi atmosferiyle oldukça kaliteli bulduğum bir yarışma.
İşte bu yarışmada geçen hafta bir milyonluk bir soru çıktı. 19 yaşındaki başarılı yarışmacıyı da çok takdir ettim.
Özellikle tarih başta olmak üzere her konudaki bilgisi, muhakeme yeteneği, saygılı ve ölçülü konuşmaları hepimizi hayran bıraktı.
Neyse… Soruya dönelim:
“1861-1865 arasındaki Amerikan İç Savaşı sırasında hangisi açıkça kölelik karşıtı Kuzey’i desteklemiş ve kölelik yanlısı Güney Konfederasyonuna ambargo uygulamıştır?
A-Fransa
B- Osmanlı Devleti
C-Avusturya-Macaristan
D-Birleşik Krallık”
Soru gerçekten milyonluk bir soru olmayı hak ediyordu.
Hangi şık olabilirdi?
Yarışmacı cevabı bilmiyordu.
Benim gibi…
Yorumlar başladı.
Şöyle bir düşündüm:
Fransa olamaz, dedim.
Çünkü adamların şimdi bile Afrika’da ondan fazla, sömürge gibi kullandığı ülke var. Cezayir Kurtuluş Savaşında yerli halka ettikleri zulümler hep akıllarda.
O zaman 1 milyon Cezayirli hayatını kaybetti. Yine daha dün, yani 1994 de, 800 bin kişinin öldüğü Ruanda soykırımında Fransızlar başroldeydi.
Bugün Macron’un, geçmişte öteki Cumhurbaşkanlarının yaptıkları ortada. Geçmişte Mitterand’ın karısının PKK ya olan açık desteği sır değil.
Sözün özü, bu Fransızlardan, özgürlük ve iyilik anlamında olumlu bir davranış beklenemezdi.
Ya Birleşik Krallık! Bir zamanlar “Güneş Batmayan İmparatorluk,” diye anılan daha düne kadar, Hindistan’dan Pakistan’a, Britanyadan Mısır’a, birçok ülkeyi sömürgeleştiren ve bu gün bile 22 ülkede sömürge faaliyetlerini sürdüren Birleşik Krallık mı bu ambargo işini gerçekleştirecekti?
Kendisinin bir çıkarı olmadıktan sonra hiçbir hayırlı işe el atmayan bu ülke de bunu yapmamıştır, dedim.
Ya Osmanlı? İmparatorluğun o dönemdeki perişan halini düşündüm. İngilizlerin “Hasta Adam” dediği Osmanlı İmparatorluğunun; işi başından aşkınken, dünyanın taaa öte ucundaki bu savaşta inisiyatif kullanacak bir hali mi vardı ki, ambargo uygulasın?
Geriye kala kala Avusturya-Macaristan İmparatorluğu kalıyordu. Acaba onlar yapar mıydı? Onlar hakkında da dişe dokunur hiçbir bilgim yoktu.
Neyse, yaklaşık bir saat sonra gerçeği öğrendik. Doğru cevap Osmanlı Devletiymiş!
Şaşırdım mı?
Vallahi de hayır, billahi de hayır! Bunu, yapsa yapsa yine benim ecdadım yapardı, dedim. Her zaman mazlumun, ezilmişin, iyiliğin, doğrunun yanında yer alan o olgun ve sağduyulu Müslüman-Türk davranışı işte burada da kendini göstermişti.
Fazla geriye gitmeye gerek yoktu, daha birkaç yıl önce, dünya devletleri arasında, milli gelirine oranla, en fazla yardımı yapan ülke seçilmedi mi bu asil millet?
Afrika’da açlıkla mücadele eden insanlar için “Tahıl Koridoru” açmaya çalışanlar başkaları mıydı?
Dünyanın beşte ikisine hükmettiği halde, fethettiği ülkelerdeki insanlara hiçbir baskı uygulamadan kendi dinlerini ve kültürlerini yaşamasına izin veren devlet, bu Osmanlı İmparatorluğu değil miydi?
Birinci Dünya Savaşında, Çanakkale’de ve İstiklal Savaşında yedi düvele karşı çarpışan bu millet değil miydi?
İngiltere Kralı 8.Edward’ın bulunduğu Dolmabahçedeki bir resepsiyonda, heyecanlanarak elindeki büyük bir tabakla yere yuvarlanan bir garsonun o halini misafirlere anlatmak için M.Kemal Atatürk’ün;
“Ben bu millete herşeyi öğrettim ama, uşaklığı öğretemedim,” dediği o asil milletin ataları değil miydi bu Osmanlı?
Elbette köleliğe karşı duracaklardı. Onlar durmayacaktı da “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavarlar” mı duracaktı?
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları