22 Ağustos 2023 - Salı

Kahramanlık

Kahramanlık

Yazar - Dr. Ramazan Canural
Okuma Süresi: 4 dk.
416 okunma
Dr. Ramazan Canural

Dr. Ramazan Canural

-
Google News
       Ağustos…
      Yine bir zaferler ayındayız. 
      Milletimiz bu ayda  kazandığı zaferlerle, adını, tarihe, altın harflerle  yazdırdı.
      Bu aya girilir de onlara bir göz atmadan olur mu? 
      İşte  bazıları: (En yeniden, tarihin derinliklerine doğru…) 
      1-Büyük Taarruz: 
      Gazi Mustafa Kemal’in komutasındaki Türk Ordusu 26 Ağustos 1922 de Büyük Taarruzu başlattı ve  30 Ağustos’ta Başkomutanlık Meydan Muharebesini kazanan Ordumuz   9  Eylül 1922 günü Yunan kuvvetlerini denize döktü. 
      Böylece 3 yıl 3 ay 23 gün süren İstiklal Savaşımız fiilen sona ermiş oldu.
      2-Sakarya Meydan Muharebesi: 
  23 Ağustos 1921 günü başladı, 22 gün 22 gece sürdü.Bu savaş milletimizin düşman kuvvetlerine karşı  savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaştır.
      3-Kıbrıs’ın Fethi: 1 Ağustos 1571 
      Osmanlı’nın Akdeniz’e açılmasında önemli bir yeri vardır. 
      4-Mohaç Zaferi: 29 Ağustos 1526 
  31 Yaşındaki büyük Osmanlı Padişahı  Kanuni Sultan Süleyman’ın komuta ettiği ordu kendisinden sayıca çok üstün olan Macar ordusunu, 2 saat gibi çok kısa bir sürede imha ederek büyük bir zafer kazandı.
      5-Belgrad’ın fethi: Ağustos 1521 
Türklerin Orta Avrupaya açılmasını sağladı.
        6-Mercidabık Zaferi:  24 Ağustos 1516. 
 Yavuz Sultan Selim’in kazandığı bu önemli zaferle,  Halifelik, Mısırlılardan  Osmanlılara geçti. 
      7-Çaldıran Zaferi: 23 Ağustos 1514.
      Yavuz Sultan Selim bu zaferle İranlı Şah İsmail’in ordusunu bozguna uğratarak Doğu Anadolu’da ortaya çıkan başıbozukluğa ve mezhep çatışmalarına  son verdi. 
      8-Otlukbeli Zaferi: 11 Ağustos 1473. 
      Fatih Sultan Mehmet’in komuta ettiği Osmanlı Ordusu , Akkoyunlu İmparatoru Uzun Hasan’ın ordusunu Erzincan Otlukbelinde bozguna uğrattı.
        9-Malazgirt Zaferi: 26 Ağustos 1071 Cuma 
      Türklere Anadolu’nun  kapılarını açan büyük bir zaferdir.  Sultan Alpaslan’ın  komutasındaki  50 bin askerden oluşan Türk Ordusu,   Romen Diyojen’in komutasındaki  200 bin kişilik Bizans Ordusunu büyük bir bozguna uğratmıştır. 
      İşte böyle dostlar!
      İstanbul’un  fethinde Ulubatlı Hasan,  93 Harbinde Erzurumlu  Nene Hatun, Çanakkale Muharebesinde Havranlı  Seyit Onbaşı, Kurtuluş Savaşında  Antepli Şahin Bey,Maraşlı  Sütçü İmam,  İzmirli Hasan Tahsin, Aydınlı Yörük Ali Efe, 15 Temmuz Kalkışmasında Niğdeli Ömer Halisdemir…Kısacası bu milletin ne kahramanları  biter ne  de  zaferleri…
       Bu kahramanlar için en güzelini  herhalde  Hüseyin Nihal Atsız yazmış: 
               ***
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık, saldırıp bir daha dönmemektir.
Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından,
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından;
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir…
Yırtıcılar az yaşar… 
Uzun sürmez doğanlık…
Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir,
Bunun için ölüme bir atılış gerektir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...
#
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları